2015’te ODTÜ Kimya Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra aklımın bir köşesinde hep yeni bir iş kurma, girişimci olma fikri vardı. Farklı iş denemelerinin bu hayali gerçekleştirmek için bana donanım kazandırdığını, beni farklı açılardan besleyip bu süreçle ilgili desteklediğini şimdi daha iyi görüyorum. Türkiye’de global bir şirketteki kurumsal çalışma deneyimimin ardından bir iş teklifiyle soluğu ABD’de aldım. İçimdeki iş fikrinin tohumlarının yavaş yavaş atılmaya başladığını ve bu kararın beni Senyorapp fikrinin yeşereceği sürece yaklaştırdığını o zaman bilmiyordum. Yurtdışındayken, tek başına yaşayan annemle ilgilenememek, aradaki saat farkı, internet bağlantısı güçlüklerinin yarattığı iletişim kopukluğu; benim orada sıkça karşılaştığım ve sayısı bir hayli fazla olan belli yaşın üzerindeki bireylerin bu sorunları nasıl çözdükleriyle yakından ilgilenmeme vesile oldu. Orada, senyorların sosyal ihtiyaçlarını giderdikleri komünite evlerini inceledim ve daha iyi bir yaş almanın yollarını araştıran gerontoloji bilimini keşfettim. Yanımdan ayırmadığım bir deftere tüm gözlemlerimi ve düşüncelerimi kaydettim. Hayalim artık biraz daha görünür hal almıştı, bir defterin satırlarında nefes alıp veriyordu. Bunu daha somut hale dönüştürmekti hedefim. Annemden ve onun birtakım ihtiyaçlarından yola çıkarak senyorların daha iyi bir yaşlılık deneyimi yaşamasını dert edinmiştim. İlk kez, mezuniyetten bu yana bende bir tutku haline gelmiş girişimcilik hayalimle dert edindiğim bu meseleyi birleştirmenin yollarını düşünmeye başladım.

2010 Kasım’da Türkiye’ye döndüğümde artık ne yapmak istediğini daha iyi biliyordum. 2020 yılının Mart ayında hepimizi derinden etkileyen pandeminin başlaması dert edindiğim meseleyi daha da görünür hale getirmişti. Senyorların kendi başlarına gideremedikleri birtakım ihtiyaçları vardı, bu ihtiyaçlarını dile getirmekten çekiniyor, kendilerini başka birine bağımlı gibi hissetmekten dolayı utanç hissediyorlardı. Onların bu sorunu aşmalarına yardım etmek ve dijital okur yazarlıklarını artırmak için kolları sıvadım. 250 kişilik bir Whatsapp grubu kurdum ve gönüllü çalışan online bir teknik destek ekibinin de yardımıyla onların sorunlarıyla yakından ilgilendim.  Gördüğümüz ilgi bize doğru yolda olduğumuzu söylüyordu ve bu konudaki inancımızı tazeliyordu. Emeklerimiz kesinlikle boşa gitmiyordu. Daha sonra bunu dijital bir ürüne dönüştürme üzerine diye kafa yorduk.  Bir instagram hesabı açtık, orada birtakım pratik bilgiler, püf noktaları paylaştık. Bu arada Ankara’da yaptığımız bir anket çalışmasıyla senyorların ihtiyaçlarını farklı bir yoldan da öğrenmeye çalıştık. Yaklaşık 1000 kişiyle üst üste yaptığımız anketler bize şu dört ihtiyacın öne çıktığını gösterdi: Sosyalleşme, daha önce yapmaya fırsat bulamadığı bir hayalini gerçekleştirmek, daha iyi bir finansal duruma sahip olmak yani yeni bir gelir kaynağı edinmek ve sağlıklı bir yaşlılık. Daha sonra yaptığımız online etkinliklerin içeriğini oluşturma konusunda bu ihtiyaçlar bize rehberlik etti. Şu anda bir yandan sağlıklı yaş alma sürecini tamamen kişiye özel bir hale getirmeye çalışıyoruz, öbür yandan yeni faaliyetlere, yüz yüze etkinliklere yer açmayı planlıyoruz. Birleşmiş Milletler’in 2021-2030 yılları arasını Sağlıklı Yaşlanmanın On Yılı olarak kararlaştırması da bu konunun dünya ölçeğindeki önemini ve aciliyetini gözler önüne seriyor.

Görüyorum ki gönülden yapılan her şey gibi Senyorapp uygulamasında yapılanlar da bir karşılık buldu. Bir zamanlar uzak bir kıtada bir deftere yazılanlar burada tek tek somut adımlara dönüştü. Dileğim bunu daha da sürdürüp bu sosyal ağı büyütmek ve tüm senyorlara ilham olabilmek.

Bir hayalin demlenmesiyle ortaya çıkan bu başarı hikayesinin arkasında güçlü ve hevesli bir ekibin özverili çalışması bulunduğunu söylemek isterim. Senyorapp ekibi olarak ortak bir gururumuz var: Bir senyorun kolayca sorununu çözeceği, kendini yalnız hissetmeyeceği, yaşadıkları topluma daha entegre olacağı, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşlılık yaşamasına yardım edecek, dolayısıyla toplumsal hayatta değer üretecek bir uygulamada katkısının olduğunu bilmek. Ve Senyorapp’in bu ekibin inancı ve araştırma ruhuyla faaliyetlerine gün geçtikçe bir yenisini ekleyip daha da büyüyeceğini görebilmek…